Üzüm Gebelik Neden Olur?

Üzüm gebelik diğer adıyla ‘’Mol gebelik’’ rahim içinde bulunan plasentanın üzüm şeklinde olup, bol miktarda bulunmasıyla oluşan bir gebelik türüdür. Üzüm gebelik erken hamilelikte görülmektedir. Üzüm (Mol) gebelik kötü beslenen ve yaşı ilerlemiş kadınlarda görülen bir olaydır. Üzüm gebeliğin iki türü vardır bunlar tam üzüm gebeliği ile kısmı (yarım) üzüm gebeliğidir.

Tam üzüm gebeliği (Mol gebelik); kadın da bulunan yumurtanın çekirdeksiz olarak erkekte bulunan spermin buluşması sonucu oluşmuştur. Rahim içinde bebeğin dokusuyla alakalı hiçbir belirti yoktur. Gebelik sadece plasentadan oluşmuştur. Günümüzde sık görülen bir gebelik türüdür. Hamile şüphesi olan kadınlar genellikle Beta HCG oranına baktıklarında yüksek görürler bu yüzden test ile normal gebelik mi yoksa üzüm gebelik mi oluştuğunu ancak ultrason gibi doktor muayenelerinde üzüm gebeliğin oluştuğu anlaşılabilir.

Kısmı(yarım) üzüm gebeliği; Kadında bulunan yumurtanın erkekte bulunan 2 sperm ile buluşması sonucu oluşan bir gebeliktir. Tam üzüm gebeliğinden farklı olarak rahim içinde sadece plasentadan oluşmaz bebek dokuları da görülmektedir. Kadın ve erkekten oluşan embriyonun kromozom sayısı 46 kromozom olması gerekirken kısmı (yarım) üzüm gebeliğinde 69 kromozomdur. Bu yüzden embriyonun oluşumu olsa da yaşama olasılığı yoktur.

Üzüm gebelik genellikle yaşı ilerlemiş ve düzenli beslenme alışkanlığı olmayan 1000 kadından 1 inde görülmektedir. Üzüm gebelik üst üste tekrar yaşanabilen bir durumdur. Bundan kaynaklı olarak ileri yaşlarda hamile kalmak isteyen kadın doktor kontrolünde hamile kalması önemlidir.

Mol Gebelik Kimlerde Görülür?

Mol gebelik (Üzüm gebelik) son yıllarda görülme oranı artmış bir durumdadır genellikle yaşı ilerlemiş, sosyoekonomik gücü olmayan yani düzenli bir şekilde beslenmesi olmayan kadınlarda görülen bir durumdur. Mol gebelikte hamilelik mevcuttur ancak embriyonun gelişimi anormal olarak görülmektedir. Bu durumu ancak doktor muayene sonucunda ortaya çıkmaktadır ve mol gebelik olan kadında birçok belirti oluşur bu belirtiler genel olarak şu şekilde sıralanabilir.

• Normal hamilelikte kadınlar adet veya kanama şeklinde bir durumla karşılaşmaz ancak mol gebelik geçiren kadın hamileliğin 3 ayında ara ara kanama yaşayabilmektedir.
• Normal hamilelikte de görülen bulantı ve kusma, mol gebelikte şiddetli bir şekilde yaşanır.
• Rahmin normal gebelikteki büyüklüğünden daha büyük olması,
• Hamilelik kadında kansızlığın oluşması
• Hamile kadında tiroidin normalden fazla çalışması sonucu hipertrioidi oluşması

Yukarıda belirttiğimiz bu belirtiler mol gebelik yani üzüm gebeliğinde görülen belirtilerdir. Hamile kadın ilk 3 ayında genellikle oluşan kanamalar genellikle yerleşme kanamaları ile karıştırılmaması gerekmektedir. Normal gebelikte ilk 3 ay düşük riski fazladır. Kanama gördüğünüz takdirde doktora başvurmanız gerekmektedir.

Mol gebelik (Üzüm gebelik) belirtisi gebeliğin erken döneminde görülmektedir ayrıca mol gebelik yaşayan kadının rahim içinde kitleler oluşmaktadır. Bu kitleler çoğu zaman kanserojen tehdidi olabilir.  Bu kanserojen kitleler, tümöre dönüşebilmektedir. Bu da kadının yaşamı için tehdit eder bir hal almaktadır.

üzüm gebelik

Üzüm Gebeliği Nasıl Tedavi Edilir?

Üzüm gebeliği (Mol gebelik) normal gebelikten farklı bir süreç olarak ilerlemektedir. Üzüm gebeliği anormal bir gebelik olduğu için sonlandırılması gerekmektedir. Gebeliğin sonlandırılma işlemi genel olarak anormal olan plasentanın rahim içinden alınması olarak gerçekleşmektedir. Üzüm gebeliğin tedavisi 3 aşama şeklinde kadına uygulanmaktadır;

Kürtaj; Kürtaj genel olarak gebeliği sonlandırılması işlemidir. Cerrahi bir operasyon ile kadın içerisindeki plasentanın doktor eşliğinde dışarıya alınması işlemidir. bu işlem yapılırken kadın, genel ya da lokal anestezi ile bayıltılarak yapılmaktadır. Bilinci açıkken yapılamaz çünkü işlem aslında ağrılı bir işlemdir. Kadının dayanması imkânsızdır. Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi ile kürtaj için vakum işlemi uygulanmaktadır. Doktorun rahme yerleştireceği spekulum ile rahim genişletilir vakum yöntemi ile rahim içindeki plasenta çekilir.

Histerektomi; Histerektomi işlemi genel olarak rahmin tamamen alınması olarak açıklanabilmektedir. Üzüm gebeliğinde oluşabilecek kitleler gebelik ilerledikçe kanserojen bir kitle haline gelebilmektedir. Bu da kadının yaşamını olumsuz etkileyip ölüm ile sonuçlandırabilmektedir. Bunu önlemek için histerektomi işlemi ile rahim tamamen alınabilmektedir ancak tekrar hamile kalmak isteyen kadınlar için bu yöntem önerilmez çünkü rahmin tamamen alınması hamileliğe engel bir durumdur.

Beta HCG İzleme yöntemi; Üzüm gebeliği son verilmiş kadının yeniden hamile kalması için üzüm gebeliğin sonlandırılmasından 6 ile 12 ay sonra hamile kalması hem kadının sağlığı açısından hem de gebelik açısından önemlidir. Kadından alınan molar doku sonrası doktor sürekli olarak belirli aralıklarla beta HCG oranını izler. Normal gebeliklerde beta HCG oranı katlanarak artmaktadır. Beta HCG oranı normal olarak artsa bile doktor 6 ayda bir beta HCG testi isteyerek durumu izler bu da daha önceden üzüm gebeliği geçirmiş kadının yeni bir hamile kaldığında yakından izlenerek önceki durumun yaşanmasını önlemektir.

Mol Gebelik Ne Zaman Belli Olur?

Mol gebelik diğer adıyla üzüm gebelik genel olarak erken gebelik olarak ortaya çıkmaktadır. Hamileliğin ilk 3 ayında bazı belirtiler aslında mol gebeliğin yaşandığı görülebilmektedir.

• Normal bir gebelikte kadın adet görmez, kanamalar görülmez ancak mol gebeliğin ilk 3 ayında kanamalar görmek mümkündür.
• Normal gebeliğin vermiş olduğu bulantı ve baş dönmesi mol gebelikte daha şiddetli yaşanmaktadır.
• Anne normal gebelikte yaşadığı halsizliği daha çok yaşamaktadır çünkü mol gebelik kansızlığa neden olmaktadır.
• Yine akabinde tiroidin hızlı çalışması kadın ne kadar çok beslense de kilo alamaz genellikle kilo verir. Tüm bu belirtiler genellikle ilk 3 ay da görülebilen durumlardır.
• Mol gebelik gebeliğin ilk 3 ayında belli olmaktadır, ayrıca hamile olduğunuzu gebelik testleri ile anladığınız takdirde bir kadın doğum hastalıkları uzmanına muayene olarak, mol gebeliğin olup olmadığı konusunda daha net bilgi sahibi olabilirsiniz.
• Uzmanlar mol gebelik hakkında bir endişesi varsa genel olarak kadından patoloji adı altında kadından parça alınarak inceleme isteyebilir. Bu yöntem ile erken zamanda kadının mol gebelik yaşayıp yaşamadığını anlar.

Mol Gebelik Genetik Mi?

Mol gebelik yaşayan kadınlar genel olarak genetik olup olmadığı konusunda endişeye kapılırlar. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre mol gebeliğin genetik olmadığı yaşa ve kadının beslenmesine bağlı olduğu görülmüştür. 40 yaşını doldurmuş kadınların mol gebelik olma olasılığı yüksektir ayrıca beslenmesi kötü olan kadınların mol gebelik olma olasılığı da yüksektir.

Ancak anneden çocuğa geçen bir durum olmadığı için mol gebelik genetik mi? Sorusuna cevabımız hayır diyebiliriz ancak bir istisna söz konusudur, yapılan araştırmalarda siyahi ırka sahip kişilerde mol gebelik daha çok yaşandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca daha önceden gebe kalmış, gebeliği düşük ile sonuçlanan kadınlarda da mol gebelik görülebilmektedir. Dünya da 1000 kadından 1’in de görülebilir. Bu gebelik türünde ölüm riski yüksektir.

Çünkü mol gebeliği sonucunda rahim içinde kistler oluşabilmektedir bu kistler tedavi edilmediği zaman kansere dönüşmektedir bu da ya kadının rahminin tam alınmasına ya da kadının yaşamının son bulunması ile sonuçlanabilmektedir. Rahim kanserlerine de sebep olan mol gebeliğin doktor tarafından yakından takibi önemlidir. Düzenli bir şekilde doktor kontrolüne gitmek bu riski azaltmaktadır.

İlginizi çekebilir:

• Hamilelik Evreleri ve Yaşananlar Nelerdir?